Mülteciler

ILO Türkiye Mülteciler ve Ev Sahibi Topluluklara Destek Programı

Türkiye, 2020 itibarıyla 4 milyonu aşan mülteciyle yedinci yıldır üst üste dünyada en büyük mülteci nüfusa ev sahipliği yapıyor. Mültecilerin büyük bir çoğunluğu, 3.6 milyona yakını Suriye’den geliyor, 400.000’ini de Afganistan, İran ve Irak uyruklular oluşturuyor. Suriye’deki çatışmaların çıkmasından bu yana, 25.9 milyon mülteciyle dünyadaki mülteci nüfusun dörtte birini Suriyeliler oluşturuyor.

Mültecilerin dayanıklılığını artırmak üzere uzun vadeli yaklaşım gereğinden hareketle Türk Hükümeti, mültecilerin eğitim, sağlık, sosyal hizmetler ve işgücü piyasasına erişimlerini sağlayan güçlü koruma sistemleri oluşturdu. Bu çerçevede 2016 yılından bu yana mülteciler, işverenleri aracılığıyla başvuruda bulunarak çalışma izni alabiliyor.

ILO’nun tüm faaliyetlerinin merkezinde insana yakışır iş ve uluslararası çalışma standartlarının desteklenmesi vardır. Birleşmiş Milletler’in üçlü yapıya sahip tek kuruluşu olan ILO, hükümetler, işveren ve işçi örgütleriyle yakın işbirliği içerisinde, mülteciler için umut, insan onuru ve güvenliğini odağına alan ekonomik olanaklara erişimi destekler. Türkiye’de bu durum, hem mülteciler hem de ev sahibi toplulukları için işgücü piyasası üzerindeki artan baskının yönetilmesi ve insana yakışır iş olanaklarına erişimlerinin desteklenmesi için hükümet ve sosyal ortakların desteklenmesi anlamına gelmektedir.

Bu yaklaşım, aynı zamanda Bölgesel Mülteci ve Dayanıklılık Planı’nın (3RP) Türkiye bölümü çerçevesinde koordine edilen, uluslararası toplumun daha geniş çaplı çabalarının da bir parçasıdır. Geçim kaynakları çalışma grubunun aktif bir üyesi olarak ILO, diğer BM ajansları ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte, mültecilerin dayanıklılığının ve kendi kendine yeterliliklerinin güçlendirilmesi için hükümeti desteklemektedir. 2020-2021 3RP Türkiye Türkiye Ülke Bölümü’nün ortaya koyduğu gibi Suriyeli mültecilerin iş olanaklarına erişimi giderek artmaktadır, ancak çalışan mültecilerin sadece yüzde 3’ü kayıtlı çalışıyor ve Suriyeli hane halklarının yüzde 71’i kalifiye veya güvenilir işlere ulaşamamaktadır. Bu durumun özellikle gençler arasında yüksek işsizlik oranları olarak da altı çizilmektedir.

ILO, Küresel Mülteci Sözleşmesi (GCR) rehberliğinde hareket eder. ILO, küresel dayanışma ve mültecilerin korunmasında bir dönüm noktası olan GCR’nin Türkiye’de uygulanmasına destek veriyor. Bu desteğiyle, GCR’nin iki ana hedefine ulaşılmasına katkı sağlıyor: Türkiye’nin ev sahibi ülke olarak üzerindeki baskının azaltılması ve mültecilerin kendi kendine yeterliliklerinin desteklenmesi. Küresel Mülteci Forumu’nun eş başkanı olarak Türkiye hükümeti, güçlü bir varlık göstermiş ve 3RP, mülteci krizine yanıtta yenilikçi bir iyi uygulama örneği olarak gösterilmiştir.

ILO’nun bu yaklaşımı aynı zamanda 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’nin “kimseyi geride bırakmama” taahhüdüyle de uyumludur. ILO, kapsayıcı ve sürdürülebilir ekonomik büyüme, tam ve üretken istihdam, herkes için insana yakışır işi ifade eden Amaç 8’i desteklemektedir.

Türk işgücü piyasasında mülteciler

Türkiye’deki mülteciler, işgücü piyasasına erişmede ve çalışma yaşamında zorluklarla karşılaşıyor. İşgücü piyasasına erişimde karşılaşılan başlıca zorluklar şöyledir:
  • Düşük istihdam edilebilirlik (eğitim ve teknik yetkinlik seviyelerinin düşük olması nedeniyle),
  • Sınırlı dil becerileri,
  • Bilgi ve hizmetlere kısıtlı erişim (büyük ölçüde dil engeli nedeniyle).
2016’dan bu yana mülteciler, işverenleri vasıtasıyla çalışma izni alabiliyor; ancak bugüne kadar çok az sayıda Suriyeli çalışma izni aldı ve kayıtlı olarak çalışıyor.

Mültecilerin çoğunluğu, başta tekstil olmak üzere imalat sektöründe, inşaat, ticaret ve konaklama sektörlerinde çalışıyor.


Mülteciler genellikle elverişsiz koşullarda çalışıyorlar. İş sağlığı ve güvenliği risklerinin yanı sıra, uzun çalışma saatlerine katlanıyor ve asgari ücretin altında kazanıyorlar. Buna karşın, sınırlı pazarlık gücü, gelir ihtiyacı ve düşük dil yeterliliği nedeniyle bu koşulları değiştirme konusunda zorluk yaşıyorlar.

ILO’nun 2017 yılı verilerine dayalı bir araştırmasına göre, Suriyeli erkekler, o dönemde geçerli asgari ücretin %5 altında, ortalama 1.337 TL; kadınlar ise ortalama 1.083 TL kazanıyorlar. Suriyeli kadınlar ise, ortalama olarak, Suriyeli erkeklerin %20 altında, asgari ücretin ise yaklaşık %25 altında kazanıyorlar. Ayrıca, Suriyeli çalışanların %75’i haftada 45 saatten fazla, yaklaşık %10’u da haftada 70 saatin üzerinde olmak üzere, aşırı uzun süreyle çalışıyorlar.


ILO Türkiye Mülteciler ve Ev Sahibi Topluluklara Destek Programı

Mülteci Destek Programı yoluyla mülteciler ve Türk vatandaşlarının insana yakışır çalışma koşullarında geçinmelerine destek veriyor. Uygulanan Program, 2017-2021 dönemini kapsıyor ve Bölgesel Mülteci ve Dayanıklılık Planı’nın (3RP) Türkiye’ye ilişkin hedeflerine katkıda bulunuyor. Üç temel bileşen üzerinden uygulanıyor:

Beceriler

  • İnsanlara ve becerilerine yatırım yapılması
  • Beceri geliştirme yoluyla istihdam edilebilirliğin desteklenmesi
  • Mültecilerin beceri ve ihtiyaçlarının değerlendirilmesi
  • İş hukuku, sosyal güvenlik, iş sağlığı ve güvenliği gibi konularda tamamlayıcı beceri eğitimlerinin verilmesi
  • Eğitim (mesleki, dil, temel beceri ve işbaşı) yoluyla becerilerin geliştirilmesi)
  • İşyeri uyumunun güçlendirilmesi

İstihdam Yaratma

  • Ekonomik büyümenin güçlendirilmesi
  • Kayıtlı işlerin yaratılması ve korunmasının desteklenmesi
  • Kayıtdışı işlerin kayıt altına alınması
  • Mevcut ve yeni işletmelerin desteklenmesi
  • Mülteciler ve Türk vatandaşları için kayıtlı istihdamın teşvik edilmesi
  • Girişimcilik eğitimi verilmesi

Yönetişim

  • Adil ve etkin işgücü piyasası yönetişiminin güçlendirilmesi
  • Herkes için insana yakışır işlerin desteklenmesi
  • Kurumlar arası koordinasyon ve hizmet sunumunun güçlendirilmesi
  • Kayıtlı istihdamın artırılması, çalışma izni ve sosyal güvenlik giderleri için işverenlere destek verilmesi
  • İş hukukuna uyumun güçlendirilmesi
  • Mülteciler ve Türk vatandaşlarının işçi hakları konusunda bilgilendirilmesi
  • Girişimcilik eğitimi verilmesi

Temel Başarılar-Sonuçlar

İnsanlara ve becerilerine yatırım yapılması

Beceri geliştirme yoluyla istihdam edilebilirliğin desteklenmesi

  • 23.000'i aşkın mülteci ve Türk vatandaşının meslek, dil ve temel beceri eğitimleri yoluyla istihdam edilebilirliği artırıldı.
  • Mülteciler ve Türk vatandaşları için işyeri uyum programının tasarlanması ve uygulanması yoluyla sosyal uyum desteklendi.
  • Toplumsal cinsiyete duyarlı eğitim yoluyla toplumsal cinsiyet eşitliği desteklendi (eğitimi tamamlayanların %60’ı kadın).
  • İşyeri temelli eğitime (işbaşı eğitimi, çıraklık) daha fazla odaklanarak iş-birey beceri eşleşme düzeyi yükseltildi.

Ekonomik büyümenin güçlendirilmesi

Kayıtlı işlerin yaratılması ve korunmasının desteklenmesi

  • Mültecilerin değer zincirlerine katılma potansiyeli değerlendirildi. Örneğin, Konya’da ayakkabıcılık, Hatay’da mobilya sektörü Suriyeli mültecilerin değer zincirine katılmaları için büyük potansiyel taşıyor.
  • 900 girişimciye eğitim; 150 yenilikçi iş fikrine mikro hibe desteği verildi.
  • Suriyeli, Türk ve Afgan kadınların öncülüğünde ilk kadın kooperatifi Mart 2019’da Gaziantep’te kuruldu.
  • 600’ü aşkın KOBİ iş yönetim danışmanlığı hizmetleri ve kayıtlılık yönünden desteklendi.
  • İşverenlere 2.340 Suriyelinin çalışma izni ve sosyal güvenlik primlerini kapsayan teşvikler verildi. ILO’nun desteğiyle toplam 4.500 mülteci ve Türk vatandaşını kayıtlı istihdamı için işverenlere destek sağlandı.

Adil ve etkin işgücü piyasası yönetişiminin güçlendirilmesi

Herkes için insana yakışır işlerin desteklenmesi

  • Kamu yetkilileri, işçi ve işveren kuruluşlarının, işgücü piyasasındaki değişimlere daha iyi yanıt verme kapasiteleri güçlendirildi.
  • İşgücü piyasasında mültecileri koruyan yasal çerçeve hakkında eğitimler, sosyal güvenlik denetmenlerinin %15’ine, iş müfettişlerinin %20’sine, iş ve sosyal güvenlik hakimlerinin %20’sine verildi.
  • Kamu kurumlarının hizmet sunum kapasitesi artırıldı.
  • Başta kayıtlı istihdamın yaygınlaştırılması ve çocuk işçiliğinin sona erdirilmesi olmak üzere, insana yakışır işin önemi konusunda farkındalık artırma çalışmaları yapıldı.