Döngüsel Ekonomi

Güney yarımkürenin döngüsel ekonomisi, milyonlarca iş fırsatı yaratabilir

Ürünlerin kullanımı, yeniden kullanımı ve geri dönüştürülmesi, sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunuyor ve iklim değişimiyle mücadeleye yardım ediyor.

Haberler | 09 Mayıs 2023 Salı

CENEVRE (ILO Haber) – Döngüsel ekonomiye geçiş milyonlarca yeni iş yaratılmasını sağlayabilir. Aynı zamanda, bu geçişin hem iş kalitesi hem de çevresel sürdürülebilirliği destekleyen sağduyulu politikalara dayanması gerekiyor.

Öte yandan, yayınlanan yeni bir rapor, atık yönetimi ve geri dönüşüm işlerinin büyük çoğunluğunun yer aldığı gelişmekte olan ülkelerde pek araştırma yapılmadığını gösteriyor.

Bu rapor, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Dünya Bankası’nın Genç İstihdamı İçin Çözümler (S4YE) Programı ve sürdürülebilir kalkınma ve döngüsel ekonomiyi destekleyen bir sivil toplum kuruluşu olan Circle Economy (Döngü Ekonomisi) tarafından hazırlandı.* 

Giysi, hurda metal ve kullanım dışı elektronik cihazlar gibi her türlü atığın yeniden kullanılması, geri dönüştürülmesi ve tadil edilmesini içeren döngüsel ekonomide yedi ila sekiz milyon iş yaratılabileceği tahmin ediliyor.

Böylece, çevrenin korunmasına yardım edilecek, doğal kaynakların daha iyi kullanılmasına katkı yapılacak ve yerel ekonomilerin kalkınmasına destek verilecek.

Döngüsel Ekonomide İnsana Yakışır İşler: Mevcut Kanıt Temeline Genel Bakış başlıklı rapora göre, döngüsel ekonomideki işler üzerine yapılan araştırmalar, Güney Yarımküre’deki ülkelerde yaşayan insanlar ve dünyanın her köşesindeki atipik çalışanlar, kadınlar, göçmenler, gençler ve kırılgan kesimler üzerinde döngüsel ekonomi müdahalelerinin etkilerini eksiksiz olarak ele almıyor.

Raporun bulgularına göre, insana yakışır iş ile döngüsel ekonomiyi birlikte ele alan araştırmaların yüzde 84’ü Kuzey Yarımküre’ye odaklanıyor. Döngüsel ekonomi faaliyetlerinin çoğunluğu artık Güney Yarımküre’de olmasına rağmen Sahraaltı Afrika, Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika en az temsil edilen bölgelerdir. Dahası, düşük gelirli ülkelerdeki işçilerin yüzde 73’ü, kayıtdışı ekonomide çalışıyor; öte yandan araştırmaların çoğu ise kayıtlı, düzenlemeye tabi işlere bakıyor.

“Döngüsel ekonominin iklim hedeflerimize ulaşmamıza yardım edebileceğine hiç kuşku yok. Ancak döngüsellik ile sosyal ve ekonomik ilerlemenin başarısı arasındaki ilişkiler göz ardı ediliyor. Daha döngüsel ekonomiye geçiş, çalışma yaşamında örneğin yeni işlerin ve sürdürülebilir işletmelerin yaratılması gibi önemli fırsatlar sunuyor” diyor ILO Sektörel Politikalar Direktörü Alette van Leur.

Döngüsel ekonomide insana yakışır işler üzerindeki mevcut araştırmalar ayrıca orantısız biçimde işlerin yaratılmasına odaklanıyor ve çalışma koşulları, ücretleri kapsayan iş kalitesini büyük ölçüde göz ardı ediyor. Raporun bulgularına göre, bugüne dek sadece bir elin parmakları kadar araştırma, döngüsel ekonomi yoksulluğu azaltabileceği veya azaltamayacağı, düşük gelirli ülkelerde kırılgan topluluklara yarar sağlayabileceği veya sağlayamayacağını, yapabilecekse de bunu nasıl yapabileceğini inceledi.

“Bu ekonomilere tanıtılmaya ihtiyacı olan şey döngüsellik kavramı değil; daha ziyade, atık yönetimi, geri dönüştürme, tamir ve yeniden kullanım gibi döngüsel faaliyetlerle bağlantılı olan tehlikeli çalışma koşulları ve toksik maddelere maruziyeti içeren, kayıtdışı sektördeki düşü kaliteli, düşük ücretli işlerin nasıl ele alınması gerektiğine odaklanmak gerek” diyor Dünya Bankası’nın Genç İstihdamı İçin Çözümler (S4YE) Programı Yöneticisi Namita Datta.

Rapor, Güney Yarımküre, kayıtdışı işçiler, iş kalitesi ve tedarik zincirlerine odaklanarak, insana yakışır işler ve döngüsel ekonomi hakkında daha çok derinlemesine araştırmalar yapılması için çağrı yapıyor. İklim adaleti ve kadınların güçlenmesi gibi konularla bağlantılı olanlar dahil olmak üzere, bilgi açıklarını kapatmak için ortak savunuculuk ve veri ortaklıklarına da ihtiyaç var.

*  Bu rapor, ILO, Circle Economy ve S4YE’nin 'Döngüsel Ekonomide İşler' girişiminin ilk ürünüdür. Bu girişim, araştırma kurumları, endüstri temsilcileri, sosyal ortaklar, hükümetler ve kamu kurumlarından oluşan uluslararası toplumun işbirliğiyle, döngüsel işlere yönelik kanıt temelinde eksiklikleri gidermeyi hedefliyor.
<