ILO Yeni Bir Proje Başlattı
Herkes için daha iyi istihdam standartları sağlamak ve temel kurumlara destek olmak için çalışmalar hızlanıyor
Dünya genelinde insanlar sürekli hareket halinde; zorluklardan kaçıp yaşayabilecekleri ve iş bulabilecekleri daha güvenli ortamlar arıyorlar. Zorla yerinden edilme, dünyada 68,5 milyonu aşkın insanı etkiliyor; başka bir deyişle, 2017 yılında her iki saniyede bir insan yerinden edildi, bundan en çok da gelişmekte olan ülkeler etkileniyor. Suriye'deki uzayıp giden durum dokuzuncu yılına girerken, 11 milyonu aşkın insanın canlarını kurtarmak için ülkesinden kaçtı. Türkiye şu anda, 2.1 milyonu çalışma çağında olan, geçici koruma altındaki 3.6 milyonu aşkın Suriyeli ile dünyanın en çok mülteci barındıran ülkesi konumunda.
Türkiye’de yaşayan geçici koruma altındaki yaklaşık bir milyon Suriyelinin (Bu tahmini rakam, İŞKUR ve yıllık Hanehalkı İşgücü Araştırmalarından elde edilmiştir) çalıştığı tahmin ediliyor. Suriyeliler, Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Çalışma İzinlerine Dair Yönetmelik’in Ocak 2016'da kabul edilmesinin ardından Türkiye'de çalışabiliyor olsalar da, ILO’nunkiler dahil çeşitli işgücü piyasası araştırmalarına göre, çoğunlukla düşük vasıflı işlerde kayıtdışı olarak istihdam ediliyorlar.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (AÇSHB), ulusal makamlar ve sosyal ortaklar ile yakın işbirliği içinde ILO tarafından uygulanan projeyi Alman Kalkınma Bankası KfW finanse ediyor. Ankara, Şanlıurfa, Hatay, Gaziantep, Adana, Mersin, İstanbul, İzmir, Bursa ve Konya olmak üzere 10 ilde yürütülecek.
Proje, Suriyeli mültecilerin ve altındaki Suriyeli mültecilerin (GKAS’ler) ve Türk vatandaşlarının kayıtlı istihdamını artırmak ve kayıtlı sektör işlerinin yaratılmasını kolaylaştırmayı hedefliyor.
Proje, bir teşvik programı aracılığıyla, GKAS'leri işe almaları için işverenlere destek sağlayacak. Teşvik programı ise çalışma izinleri için başvuruda bulunmaya yönelik idari ve mali desteği içeriyor; sosyal güvenlik katkı paylarının yanı sıra GKAS'lerin istihdamına bağlı çalışma izni başvuru ücretlerini de kapsıyor. Böylece, kayıtdışı ekonomiden kayıtlı ekonomiye geçiş de artırılmış olacak.
Projenin ana ortağı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) olacak; bu kapsamda nihai yararlanıcılar olan Suriyeliler ve Türk vatandaşlarının kayıtlı istihdamını destekleyen teşvik programı uygulanacak Bu faaliyetler Ticaret ve Sanayi Odaları tarafından desteklenecek.
İstihdam olanakları, haklar, sosyal koruma ve kritik önem taşıyan sosyal diyaloğun birleşimi, kapsayıcı büyüme ve sosyal barışı sağlamak için vazgeçilmez olduğunu tekrar tekrar kanıtlamıştır. Adil, üretken ve kapsayıcı toplumların temeli olarak insana yakışır işin desteklenmesi yönündeki çabalarımızı hızlandıracağız.”
Türkiye’de yaşayan geçici koruma altındaki yaklaşık bir milyon Suriyelinin (Bu tahmini rakam, İŞKUR ve yıllık Hanehalkı İşgücü Araştırmalarından elde edilmiştir) çalıştığı tahmin ediliyor. Suriyeliler, Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Çalışma İzinlerine Dair Yönetmelik’in Ocak 2016'da kabul edilmesinin ardından Türkiye'de çalışabiliyor olsalar da, ILO’nunkiler dahil çeşitli işgücü piyasası araştırmalarına göre, çoğunlukla düşük vasıflı işlerde kayıtdışı olarak istihdam ediliyorlar.
Suriyeliler ve Türk vatandaşları için insana yakışır işlere yönelik yeni projeyle çalışmalar yoğunlaşıyor
Bu bağlamda ILO Türkiye Ofisi, dinamik ihtiyaçlara karşılık bulmak amacıyla, “İnsana yakışır iş, sadece bir işten çok daha fazlasıdır” fikri üzerine inşa edilen yeni bir proje başlattı. “Geçici Koruma Altındaki Suriyeliler ve Türk Vatandaşları için İnsana Yakışır İş Fırsatlarının Desteklenmesi” başlıklı proje ile, 60.000'i aşkın Suriyeli ve Türk vatandaşına destek hedefleniyor.Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (AÇSHB), ulusal makamlar ve sosyal ortaklar ile yakın işbirliği içinde ILO tarafından uygulanan projeyi Alman Kalkınma Bankası KfW finanse ediyor. Ankara, Şanlıurfa, Hatay, Gaziantep, Adana, Mersin, İstanbul, İzmir, Bursa ve Konya olmak üzere 10 ilde yürütülecek.
Proje, Suriyeli mültecilerin ve altındaki Suriyeli mültecilerin (GKAS’ler) ve Türk vatandaşlarının kayıtlı istihdamını artırmak ve kayıtlı sektör işlerinin yaratılmasını kolaylaştırmayı hedefliyor.
Hem talep hem de arz yönünden geçim imkanlarının artırılmasına destek verilecek
Bu hedefe üç yoldan ulaşılacak: Suriyeliler ihtiyaca göre tasarlanmış işbaşı eğitimi yoluyla daha vasıflı hale getirilecek. Doğrudan yararlanıcı, Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Genel Müdürlüğü ve yereldeki il müdürlükleri olacak; Ticaret ve Sanayi Odaları da onlara destek sağlayacak. İkinci olarak, kamu istihdam hizmetleri Suriyeliler ve Türk vatandaşlarını desteklemek için tek noktadan hizmet ofisleriyle güçlendirilecek. Tek noktadan hizmet ofisleri, Suriyeliler ve Türk vatandaşlarının kaydı dahil istihdam hizmetleri sağlayacak, işgücü piyasasına katılımlarını düzenleyen kural ve düzenlemeler konusundaki farkındalıklarını artıracak ve ILO tarafından sağlanan ve/veya İŞKUR’un veritabanında mevcut olan eğitim ve istihdam fırsatlarına yönlendirme sağlayacak.Proje, bir teşvik programı aracılığıyla, GKAS'leri işe almaları için işverenlere destek sağlayacak. Teşvik programı ise çalışma izinleri için başvuruda bulunmaya yönelik idari ve mali desteği içeriyor; sosyal güvenlik katkı paylarının yanı sıra GKAS'lerin istihdamına bağlı çalışma izni başvuru ücretlerini de kapsıyor. Böylece, kayıtdışı ekonomiden kayıtlı ekonomiye geçiş de artırılmış olacak.
Projenin ana ortağı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) olacak; bu kapsamda nihai yararlanıcılar olan Suriyeliler ve Türk vatandaşlarının kayıtlı istihdamını destekleyen teşvik programı uygulanacak Bu faaliyetler Ticaret ve Sanayi Odaları tarafından desteklenecek.
Adil, üretken ve kapsayıcı toplumların temeli olarak insana yakışır iş
ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan, projeyle ilgili olarak şunları söyledi: “İnsani yardımın kalkınma yardımı ile tamamlanması gereğini hayata geçirmenin yanı sıra, ekonomik fırsatlara erişim umudun, insan onuru ve güvenliğinin yeniden oluşturulmasında öneme sahip. ILO olarak biz, insana yakışır iş yaratarak göçü bir zorunluluk deği, bir seçenek haline getiren adil bir göç gündemini savunuyoruz.İstihdam olanakları, haklar, sosyal koruma ve kritik önem taşıyan sosyal diyaloğun birleşimi, kapsayıcı büyüme ve sosyal barışı sağlamak için vazgeçilmez olduğunu tekrar tekrar kanıtlamıştır. Adil, üretken ve kapsayıcı toplumların temeli olarak insana yakışır işin desteklenmesi yönündeki çabalarımızı hızlandıracağız.”