Report Findings
Ankara, İstanbul ve Bursa’daki toplumsal cinsiyete duyarlı işgücü piyasası durumu son raporlarda ortaya konuldu
Yakın zamanda yayınlanan işgücü piyasası raporları, Ankara, İstanbul ve Bursa’daki işverenler açısından kadın istihdamında yüksek potansiyele sahip meslekleri ortaya koydu.
Çalışmalar, kadın istihdamını artırmaya yönelik politika önerileri geliştirmek amacıyla üç ildeki işgücü piyasasının demografik ve ekonomik özelliklerini toplumsal cinsiyet perspektifinden araştırmıştı.
İstihdamın toplumsal cinsiyete göre yapısını, işgücü talebini, işletmelerdeki boş işler söz konusu olduğunda cinsiyete göre talepleri ortaya çıkarmak amacıyla, Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) 2014 işgücü piyasası talep araştırmasının soruları toplumsal cinsiyet bağlantılı sorularla güncellenmiştir. Yapılan araştırmalar, bu işgücü piyasası araştırmalarının sonuçları ile birlikte Türkstat Hane Halkı İşgücü Araştırması sonuçları gibi diğer mevcut verileri kullanmıştır.
Kadın istihdamının artırılması açısından en yüksek potansiyel taşıyan meslekler belirlenmiş, bu konumlar için aranılan vasıf ve beceriler analiz edilmiştir.
Araştırmaya göre Ankara’da kadın istihdamı açısından en büyük potansiyel taşıyan üç meslek güvenlik görevliliği, satış danışmanlığı ve temizlikçiliktir. Bu meslekler söz konusu olduğunda işverenler genellikle cinsiyet tercihi yapmadıklarını belirtmişlerdir.
2014 yılında Ankara’daki işverenler çeşitli sektörlerde ve meslek gruplarında 15.103 açık iş bildirmişlerdir. İşverenlerin sorulara verdikleri yanıtlar bu açık işlerin 1.384’ünde (%9,2) kadınların, 8.097’sinde ise (%53,6) erkeklerin tercih edildiğini göstermektedir. Araştırmaya göre geri kalan 5.622 (%37,2) açık iş için cinsiyet tercihi belirtilmemiştir.
Kadın ve erkek açısından “tercih yok” seçeneğinin %60 ve üzerinde bir oranda önde olduğu sektörler eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler, emlakçılık, enformasyon ve iletişim, kültür, sanat, eğlence, yönetim ve destek hizmetleridir.
Bursa’da ise dikiş, el işçiliği ve bobin transferi işçiliği işverenlerin cinsiyet tercihinde bulunmadıkları önde gelen üç iş durumundadır.
Araştırma, başlıca meslek gruplarında ve sektörlerinde kadın tercihinin (%11,3) erkek tercihine göre (%47,9) çok daha geride olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, işverenlerin önemli bir bölümü (%40,3) cinsiyet tercihinde bulunmamaktadır. Bu durum, toplumsal cinsiyet temelinde ayrıştırılmış meslekler ve sektörlerde cinsiyet tercihinin değiştirilmesinin çok güç olmakla birlikte, birçok işverenin kadın ya da erkek çalışan tercihinde bulunmadıkları sektörlerin ve mesleklerin varlığı kadın istihdamının artırılabileceğine işaret etmektedir.
2010 ve 2013 yılları arasında bölgede işsiz erkek sayısı azalırken işsiz kadın sayısı artmıştır. İşsizlik, en fazla genç kadınları ve eğitim düzeyi yüksek olanları etkilemektedir. Uzun süreli işsizlik de kadınlar açısından daha kritik bir sorundur.
Araştırma, İstanbul’da dikiş, satış danışmanlığı, çağrı merkezi operatörlüğü, müşteri temsilciliği, baskıcılık, kuryelik, overlokçuluk ve güvenlik görevi gibi işlerde kadın çalışan tercihinin daha ağır bastığını ya da işveren talebi açsısından cinsiyet tercihinin sorun oluşturmadığını göstermektedir.
Toplumsal cinsiyet temelli mesleki ayrışma İstanbul işgücü piyasasında hayli belirgindir. Rapor, erkeklere göre kadınların daha az sayıda meslekte yoğunlaştıklarını göstermektedir. Ancak yine de boş işlerin yarısı söz konusu olduğunda işverenlerin cinsiyet tercihlerinin olmaması kadın istihdamının artırılabileceğine işaret etmektedir.
Üç ilde yapılan araştırmalar ayrıca bu üç ile özel politika tavsiyelerinde bulunmaktadır. İşverenlerin cinsiyet tercihi belirtmedikleri alanlarda kadın istihdamı uygun mesleki eğitim programları, iş danışmanlığı ve işe yerleştirmelerle artırılabilir. Dolayısıyla, araştırmaya göre, İŞKUR iş arayan kadınları yalnızca kadınların tercih edildiği işlere değil aynı zamanda “cinsiyet tercihinde bulunulmayan” işlere de yönlendirmelidir.
Bu hususların yanı sıra üç raporda da ortak olan bir politika tavsiyesi, iş-yaşam dengesinin daha iyi kurulması açısından; kadın istihdamının artırılmasında önemli bir etmen olarak öne çıkan çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerekliliğidir.
Araştırmalar, “Kadınlar için Daha Çok ve Daha İyi İşler: Türkiye’de İnsana Yakışır İşlerle Kadının Güçlendirilmesi” projesinin bir parçası olarak gerçekleştirilmiştir. Proje, ILO ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) tarafından İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı’nın (SIDA) finansal desteğiyle uygulanmaktadır.
İstihdamın toplumsal cinsiyete göre yapısını, işgücü talebini, işletmelerdeki boş işler söz konusu olduğunda cinsiyete göre talepleri ortaya çıkarmak amacıyla, Türkiye İş Kurumu’nun (İŞKUR) 2014 işgücü piyasası talep araştırmasının soruları toplumsal cinsiyet bağlantılı sorularla güncellenmiştir. Yapılan araştırmalar, bu işgücü piyasası araştırmalarının sonuçları ile birlikte Türkstat Hane Halkı İşgücü Araştırması sonuçları gibi diğer mevcut verileri kullanmıştır.
Kadın istihdamının artırılması açısından en yüksek potansiyel taşıyan meslekler belirlenmiş, bu konumlar için aranılan vasıf ve beceriler analiz edilmiştir.
Araştırmaya göre Ankara’da kadın istihdamı açısından en büyük potansiyel taşıyan üç meslek güvenlik görevliliği, satış danışmanlığı ve temizlikçiliktir. Bu meslekler söz konusu olduğunda işverenler genellikle cinsiyet tercihi yapmadıklarını belirtmişlerdir.
2014 yılında Ankara’daki işverenler çeşitli sektörlerde ve meslek gruplarında 15.103 açık iş bildirmişlerdir. İşverenlerin sorulara verdikleri yanıtlar bu açık işlerin 1.384’ünde (%9,2) kadınların, 8.097’sinde ise (%53,6) erkeklerin tercih edildiğini göstermektedir. Araştırmaya göre geri kalan 5.622 (%37,2) açık iş için cinsiyet tercihi belirtilmemiştir.
Kadın ve erkek açısından “tercih yok” seçeneğinin %60 ve üzerinde bir oranda önde olduğu sektörler eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler, emlakçılık, enformasyon ve iletişim, kültür, sanat, eğlence, yönetim ve destek hizmetleridir.
Bursa’da ise dikiş, el işçiliği ve bobin transferi işçiliği işverenlerin cinsiyet tercihinde bulunmadıkları önde gelen üç iş durumundadır.
Araştırma, başlıca meslek gruplarında ve sektörlerinde kadın tercihinin (%11,3) erkek tercihine göre (%47,9) çok daha geride olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, işverenlerin önemli bir bölümü (%40,3) cinsiyet tercihinde bulunmamaktadır. Bu durum, toplumsal cinsiyet temelinde ayrıştırılmış meslekler ve sektörlerde cinsiyet tercihinin değiştirilmesinin çok güç olmakla birlikte, birçok işverenin kadın ya da erkek çalışan tercihinde bulunmadıkları sektörlerin ve mesleklerin varlığı kadın istihdamının artırılabileceğine işaret etmektedir.
2010 ve 2013 yılları arasında bölgede işsiz erkek sayısı azalırken işsiz kadın sayısı artmıştır. İşsizlik, en fazla genç kadınları ve eğitim düzeyi yüksek olanları etkilemektedir. Uzun süreli işsizlik de kadınlar açısından daha kritik bir sorundur.
Araştırma, İstanbul’da dikiş, satış danışmanlığı, çağrı merkezi operatörlüğü, müşteri temsilciliği, baskıcılık, kuryelik, overlokçuluk ve güvenlik görevi gibi işlerde kadın çalışan tercihinin daha ağır bastığını ya da işveren talebi açsısından cinsiyet tercihinin sorun oluşturmadığını göstermektedir.
Toplumsal cinsiyet temelli mesleki ayrışma İstanbul işgücü piyasasında hayli belirgindir. Rapor, erkeklere göre kadınların daha az sayıda meslekte yoğunlaştıklarını göstermektedir. Ancak yine de boş işlerin yarısı söz konusu olduğunda işverenlerin cinsiyet tercihlerinin olmaması kadın istihdamının artırılabileceğine işaret etmektedir.
Üç ilde yapılan araştırmalar ayrıca bu üç ile özel politika tavsiyelerinde bulunmaktadır. İşverenlerin cinsiyet tercihi belirtmedikleri alanlarda kadın istihdamı uygun mesleki eğitim programları, iş danışmanlığı ve işe yerleştirmelerle artırılabilir. Dolayısıyla, araştırmaya göre, İŞKUR iş arayan kadınları yalnızca kadınların tercih edildiği işlere değil aynı zamanda “cinsiyet tercihinde bulunulmayan” işlere de yönlendirmelidir.
Bu hususların yanı sıra üç raporda da ortak olan bir politika tavsiyesi, iş-yaşam dengesinin daha iyi kurulması açısından; kadın istihdamının artırılmasında önemli bir etmen olarak öne çıkan çalışma koşullarının iyileştirilmesi gerekliliğidir.
Araştırmalar, “Kadınlar için Daha Çok ve Daha İyi İşler: Türkiye’de İnsana Yakışır İşlerle Kadının Güçlendirilmesi” projesinin bir parçası olarak gerçekleştirilmiştir. Proje, ILO ve Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) tarafından İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı’nın (SIDA) finansal desteğiyle uygulanmaktadır.