Küresel işsizliğin 2016 ve 2017 yıllarında artması öngörülüyor

Yeni yayınlanan ILO raporu, tüm dünyada sürüp gitmekte olan yüksek işsizlik oranları ile yükselen ve gelişmekte olan pek çok ülkede görülen kronik kırılgan istihdam, çalışma yaşamını bugün de derinden etkilediği uyarısında bulunmaktadır.

Haberler | 29 Ocak 2016 Cuma
© Salvatore Valastro
Yeni yayınlanan ILO raporu, tüm dünyada sürüp gitmekte olan yüksek işsizlik oranları ile yükselen ve gelişmekte olan pek çok ülkede görülen kronik kırılgan istihdam, çalışma yaşamını bugün de derinden etkilediği uyarısında bulunmaktadır.

2015 yılına ait nihai işsizlik rakamı tahminen 197,1 milyondur ve bu rakamın 2016 yılında yaklaşık 2,3 milyonluk bir artışla 199,4 milyona çıkacağı tahmin edilmektedir. ILO’nun Dünyada İstihdam ve Sosyal Durum – Eğilimler 2016 (WESO) çalışmasına göre 2017 yılında da küresel toplama 1,1 milyon işsizin daha eklenmesi muhtemeldir.

ILO Genel Direktörü Guy Ryder konuya ilişkin şunları söylemiştir: “Yükselen ekonomilerdeki belirgin yavaşlama meta fiyatlarındaki keskin düşüşle birlikte çalışma yaşamında çarpıcı bir etki yaratmaktadır.
Gerek yükselen gerekse gelişmekte olan ekonomilerde, ayrıca giderek artan biçimde gelişmiş ekonomilerde, çok sayıda kadın ve erkek çalışan düşük ücretli işleri kabul etmek zorunda kalmaktadır. İşsiz insan sayısı kimi AB ülkeleri ile ABD’de azalmış olsa bile çok sayıda insan hala işsizdir. Bu durumda, insana yakışır iş fırsatlarını artırmak için ivedilikle harekete geçmemiz gerekmektedir; yoksa yoğunlaşan toplumsal gerilimlerle karşılaşma riski bizi beklemektedir.”


2015 yılında dünyada işsizlerin toplam sayısı 197,1 milyon olarak gerçekleşmiştir. Bu, 2007 yılındaki kriz öncesi duruma göre 27 milyonluk bir artış anlamına gelmektedir.

En fazla etkilenenler yükselen ekonomiler

Gelişmiş ülkelerde işsizlik oranı 2014 yılında yüzde 7,1 iken 2015’te 6,7’ye düşmüştür. Ancak pek çok durumda bu iyileşme küresel finans kriziyle ortaya çıkan iş açığını ortadan kaldırmaya yetmemiştir.

Ayrıca, istihdamın geleceği, başta Brezilya, Çin ve petrol üreten ülkeler olmak üzere yükselen ve gelişmekte olan ülkelerde parlak görünmemektedir.

ILO Araştırma Bölümü Direktörü Raymond Torres’in sözleriyle: “Değişken sermaye akışlarıyla eşleşen istikrarsız ekonomik ortam, bugün de iyi işlemeyen finansal piyasalar ve küresel talepteki yetersizlik işletmeleri etkilemeye devam etmekte, yatırımları ve yeni işler yaratılmasını engellemektedir.

“Ayrıca, politikaları belirleyenlerin istihdam politikalarını güçlendirmeye ve aşırı eşitsizlikleri gidermeye daha fazla odaklanmaları gerekmektedir. İyi düzenlenmiş işgücü piyasasının ve sosyal politikaların, ekonomik büyümeyi ateşlemede ve iş krizini ele almada temel önem taşıdığını gösteren pek çok kanıt vardır. Küresel krizin başlaması üzerinden neredeyse sekiz yıl geçmişken az önce sözü edilen politika yaklaşımının güçlendirilmesi ivedi bir gerekliliktir.”

WESO’yu hazırlayanlar ayrıca iş kalitesinin önemli bir gündem olarak yerini koruduğu gerçeğini ortaya koymaktadırlar. Yoksulluk oranlarında azalma görülürken, gelişmekte olan ekonomilerde çalışan yoksul sayısındaki azalma hız kesmiştir; kırılgan istihdam biçimleri bugün de toplam küresel istihdam içinde yüzde 46’lık paya sahiptir ve neredeyse 1,5 milyar insanı etkilemektedir.

Yükselen ve gelişmekte olan ekonomilerde özellikle ağırlık taşıyan kırılgan istihdam, bu gruplara dâhil ülkelerde istihdam kapsamındaki nüfusun yarısı ile dörtte üçü arasında değişen bir bölümünü etkilemektedir. Bu tür istihdamın en yaygın görüldüğü bölgeler Güney Asya (yüzde 74) ile Sahra Güneyi Afrika’dır (yüzde 70).

Kayıt dışı istihdama karşı

Bu arada rapor, tarım dışı istihdamın yüzdesi olarak kayıt dışı istihdamın elde karşılaştırılabilir verilerin bulunduğu gelişmekte olan ve yükselen ekonomilerin yarısında yüzde 50’yi aştığını göstermektedir. Bu durum, bu ülkelerin üçte birinde yüzde 65’ten fazla çalışanı etkilemektedir.

ILO Genel Direktörü Ryder sözlerini şöyle tamamlamıştır: “İnsana yakışır işlerin olmayışı, insanları, başlıca özellikleri düşük verimlilik, düşük ücret ve sigortasızlık olan kayıt dışı istihdama yöneltmektedir. Bu durumun değişmesi gerekmektedir. Küresel iş sorununa çözüm bulunması için ivedilikle ve kararlı biçimde harekete geçilmesi, Birleşmiş Milletlerin yeni benimsediği 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’nin başarıyla uygulanması açısından kilit önemdedir.”