ILO, Covid Krizinden En Çok Etkilenen Gruplardan Ev İşçilerinin Haklarının Korunması İçin ILO Ev İşçileri Sözleşmesinin İmzalanması Çağrısında Bulundu

Ev işçilerine ilişkin yapılan araştırma kapsamında ev işçilerinin en büyük sorunlarının kayıt dışı çalışmak olduğu ifade edilen webinar Covid krizinin ev işçilerinin mevcut sorunlarını daha da derinleştirdiğini ortaya koydu

Haberler | 01 Temmuz 2020 Çarşamba
Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Ofisi tarafından İsveç mali katkısıyla yürütülen “Kadınlar için Daha Çok ve Daha İyi İşler” programı kapsamında 30 Haziran 2020 tarihinde gerçekleştirilen “COVID 19 Krizinde Ev İşçiliği’ webinarı; krizin, kayıt dışı çalışmak başta olmak üzere ev işçilerinin mevcut sorunlarını daha da derinleştirdiğini ortaya koyarken, sorunlarla mücadelede ILO’nun 189 Sayılı Ev İşçileri için İnsana Yakışır İş Sözleşmesi’nin imzalanmasının önemine bir kere daha dikkat çekti.

Konunun farklı boyutlarının farklı taraflarla tartışıldığı webinarda “Kadınlar için Daha Çok ve Daha İyi İşler” Programı kapsamında ev işçilerine yönelik yapılan araştırmanın ön bulguları paylaşıldı ve çözüm önerileri masaya yatırıldı.

Webinarda konuşan ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan ev işçilerinin salgından sosyal ve ekonomik anlamda en çok etkilenen meslek gruplarından birisi olduğunu ve kriz döneminde iş ve gelir kaybı riskiyle en fazla karşılaşan kesimlerden biri haline geldiğini ifade etti.

“Covid krizi, 189 sayılı ILO sözleşmesinin imzalanması için fırsat olabilir”

“COVID 19 salgını, evlerde, çoğunlukla belirsiz iş tanımlarıyla ve kayıt-dışı çalışan ev işçileri için sosyal korumanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu,” şeklinde konuşan Özcan “ILO’nun geliştirdiği standartlara ve 189 sayılı Ev İşçileri için İnsana Yakışır İş Sözleşmesi’ne göre ev işçileri de işçidir ve tüm işçilere tanınan haklardan yararlanmaları gerekir. Dolayısıyla ev işçileri insana yakışır çalışma koşulları için gerekli olan tüm haklara sahip olmalıdır ve yaptıkları işin niteliğine göre özel yasal düzenlemeler yapılmalıdır” dedi.

Covid 19 krizinin ev işçileri üzerindeki olumsuz etkilerine de değinen Özcan salgının gündelik gelirleriyle kendilerinin ve ailelerinin geçimlerini sağlayan ev işçileri için olumsuz sonuçlar yarattığını ifade etti.

“Salgında işverenlerin kimisinin kendi gelirlerindeki azalma, kimisinin ise ev işçilerinin virüsü taşıyacağına ilişkin endişeleri, özellikle kayıt dışı çalışan ev işçilerinin işlerini kaybetmelerine, çalışma sürelerinin dolayısıyla gelirlerinin azalmasına sebep oldu.”

“Tüm bu yaşanan süreç bize ev işçilerinin sosyal koruma mekanizmalarına erişimleri, asgari ücret, iş sözleşmesi, çalışma saatleri, molalar, haftalık ve yıllık izinler gibi temel çalışma haklarından yararlanabilmeleri bağlamında önemli maddeler içeren 189 sayılı ILO sözleşmesinin imzalanmasının bugün daha da önemli hale geldiğini gösterdi.”

“Belki bundan sonrası için, Covid 19 krizini, ev işçileri için insana yakışır çalışma koşullarını hayata geçirmek için bir fırsata çevirmek mümkün.”

“Bakanlık olarak hedefimiz ev işçileri için insana yakışır iş koşullarının yaratılması”

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder ise bakanlık olarak temel hedeflerinin ev hizmetlerinde çalışanların insana yakışır iş koşullarına kavuşturulması olduğunu ifafe etti.

"Bu anlamda, ILO’nun 189 Sayılı Ev İşçileri için İnsana Yakışır İş Sözleşmesi çok önemli. En önemli önceliklerimiz ev işçilerinin istihdamı ve ev işçilerinin kayıtlı hale gelmelerini sağlamak,” şeklinde konuşan Önder bu alandaki yasal gelişmelere de değinerek sözleşmede ele alınan konular için alt yapı çalışmalarının yapılabileceğini belirtti.

“Ev işçilerinin sorunları kadınlara yüklenen toplumsal cinsiyet rolleri ile ilişkili”

Webinarın moderatörlüğünü yapan ILO Türkiye Ofisi Kıdemli Program Yöneticisi ILO Ebru Özberk Anlı Türkiye’de , ev işçilerinin çalışma koşullarının iyileşmesi ve çalışma haklarından yararlanmaları için bir çok gelişmenin kaydedildiğini ancak hala pek çok ev işçisi için sorunların devam ettiğini ve Covid krizinin bu sorunları farklılaştırdığını ve ağırlaştırdığını vurguladı.

Özberk ayrıca ev işçilerinin dile getirdiği bu sorunların genel anlamda kadınlara yüklenen toplumsal cinsiyet rolleri ve bunun sonucunda istihdamda karşılaştığı sorunlar ile ilişkili olduğunu ifade etti.

“En önemli sorun kayıt dışı çalışmak”

Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nden Dr.Ceyhun Güler ise COVID 19 salgınının ev işçileri üzerindeki etkilerinin de dahil edildiği ve içinde İMECE, HİZMET-İŞ ve EVİDSEN gibi sendikalar da dahil çok taraflı bir destekle ve ev işçilerinin katılımıyla Program kapsamında gerçekleştirdiği araştırmanın ön bulgularını katılımcılarla paylaştı.

Güler “Yaptığımız araştırma sonucuna göre ev işçilerinin en büyük sorunu kayıt dışı çalışmak. Ev işçileri arasında kayıt dışı çalışmak çok yaygın. Türkiye’de hem kayıt dışı olarak çalışan hem de uzun süre sigorta kapsamında olmayan ev işçilerinin oranı yüzde 70,” dedi.

Araştırma bulgularına göre ev işçilerinin sayısı ve sorunların boyutuna dair sayısal verilerdeki eksiklik ile kayıt sistemindeki ve denetimdeki yetersizliğin ev işçileri açısından iş güvencesinin ve sosyal güvencenin olmaması, temel haklardan yoksunluk ve gelecek kaygısının olması gibi sonuçlara yol açtığını belirtti.

“Ev işçileri Covid 19 ile iş ve gelir kaybı yaşadı”

Covid krizinin de ev işçileri üzerinde olumsuz etkiler yarattığını ve mevcut sorunları daha da derinleştirdiğini belirten Güler bu süreçte ev işçilerinin küresel salgınla birlikte işsiz kaldığını ve gelir kaybı yaşadığını ifade ederek bu iş ve gelir kaybı yaşayan kesimin halihazırda kayıt dışı ve gündelikçi çalışarak tek gelir kaynağını ev hizmetlerinde çalışarak elde eden kesim olduğunu vurguladı. Güler ayrıca, daha ziyade kayıt dışı çalışıyor olmakla ilintili olarak bu kesimin kısa çalışma ödeneği, işsizlik ödeneği ile ücretsiz izin ödeneğinden ve sağlık hizmetlerinden de yararlanamadıklarını belirtti.

“Çalışan ev işçileri ise artan iş yükü ve çalışma süresi sorunuyla karşı karşıya kaldı”


Güler çalışan ve bu süreçte iş kaybı yaşamayan kesimin ise artan iş yükü ve artan çalışma süresi gibi sorunlarla karşı karşıya kaldığını belirterek aynı şekilde ücretli izinlerini kullanamadıklarını, çevrelerine virüs bulaştırma riski altında kaldıklarını ve çalıştığı haneye virüs bulaştırma riski nedeniyle kötü muameleye maruz kaldıklarını ifade etti.

“ILO Sözleşmesi, haklar konusunda bilgilendirme ve yönlendirme çok önemli”

Araştırmada çıkan bulgular ışığında ILO’nın 189 sayılı Ev İşçileri Sözleşmesi’nin önemine dikkat çekerek Sözleşme bağlamında gerek genel gerekse Covid 19 özelinde yapılması gerekenlere ilişkin önerilerde bulunan Güler broşür, video gibi farklı araçlarla ev işçileri için bilgilendirme ve yönlendirmenin yapılmasının, özellikle Covid 19 sürecinde ekipman temin edilmesinin, mevcut sorunlara dair tespitlerin yapılarak denetim mekanizmalarının geliştirilmesinin ve haklar konusunda bilgilendirme sağlanmasının elzem olduğuna dikkat çekti.

Güler aynı şekilde ev işçileri için gelir desteğinin sağlanarak sağlık hizmetlerine erişimlerinin sağlanmasının yollarının bulunmasının ve ev işçilerini çalıştıran işverenlere yönelik işveren teşviklerinin önemine de dikkat çekti.

“Son olarak, sorunlarla mücadele bağlamında kayıt dışılığı önlemeye yönelik etkin kayıt sisteminin sağlanmasının; ev işçilerinin sayısı ile sorunların boyutuna dair sayısal verilerin tespitinin; sorunların çözümüne dönük sosyal diyalog mekanizmalarının daha kurumsal hale gelmesinin ve güvenceli istihdama erişimin sağlanmasının önemini vurgulamak istiyorum.”