Cinsiyet eşitliği

COVID-19 döneminde toplumsal cinsiyet önlemleri ve verileri nasıl güçlendirilebilir

Bir konuda veriler oldukça açık: COVID-19 küresel salgını, kadınları orantısız ölçüde olumsuz etkiliyor. Küresel salgının en ağır vurduğu turizm, perakende sektörleri ve kayıt dışı sektörlerde daha çok kadın çalıştığından, geçim olanakları altüst oldu. Bu etkinin kapsamını anlamak, gidişatı tersine çevirmenin ilk adımıdır. Küresel salgın diğer yandan, bilinçli hareket etme ve etkili politika önlemleri tasarlama yeteneğimizi zayıflatan veri açıklarını da ortaya çıkardı ve daha da kötüleştirdi.

Haberler | 01 Mart 2021 Pazartesi
COVID-19 küresel salgını veri üretim çalışmalarını ağır biçimde aksatıyor; veri toplamadan veri yönetimi, analizi ve iletimine kadar her şeyi etkiliyor. Bu zorlukların üstüne bir de, özellikle sağlık, eğitim ve ekonomik fırsatlar konularında mevcut olan veri açıkları biniyor. Bu veri açıklarını ve veri toplama engellerini ele almazsak, küresel salgının toplumsal cinsiyete dayalı etkilerini tam olarak anlayamayız, ele alamayız.

Zamanlı, güvenilir, cinsiyete göre ayrıştırılmış verilerin toplanması ve kullanılması, sadece toplumsal cinsiyet eşitliklerini tespit etmek ve ele almak açısından kritik önemli değildir, aynı zamanda küresel ekonomik toparlanma için de zorunludur. Veri toplama ve kullanımın daha da iyileştirilmesine şu andan itibaren kendimizi adamak suretiyle, gelecekteki krizler için daha hazırlıklı olmamızı sağlayacak temeli oluşturacağız. Ulusal istatistik sistemlerindeki üst düzey yöneticiler, araştırma yöneticileri, donörler, çok taraflı kurumlar, araştırma ortakları dahil herkesin oynayacağı bir rol var.


Şemanın büyük halini görmek için tıklayınız
Ortak bilgi notuyla, beş temel alanda eylem çağrısı yapıyoruz:
  1. COVID-19 verilerini cinsiyete ve yaş, engellilik, sağlık durumu gibi temel özelliklere göre ayrıştırmak. Küresel salgının sağlık ve sosyo-ekonomik etkilerini etkili biçimde analiz edebilmek için, bu çalışma sürekli olarak yapılmalıdır. Ancak, mevcut durumda, ülkelerin yalnız üçte biri, COVID-19 ile ilişkili vaka ve ölüm tahminlerini toplumsal cinsiyete göre ayrıştırarak bildirmektedir.

  2. Kadınlar ve kız çocuklarının yaşamlarının COVID-19’dan orantısız etkilenmiş olabilecekleri alanlarda standartlaştırılmış, karşılaştırılabilir ve toplumsal cinsiyet bilinçli veriler toplamak. Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, ücretli çalışma, ücretsiz bakım işi ve hizmetlere erişim, başlıca veri açıklarının sürdüğü veya daha da ağırlaştığı önemli alanların yalnız birkaçıdır. Hükümetlerin nasıl yanıt verdiğini ve hesap verebilirlik için verileri nasıl kullandığını izlemek ve analiz etmek de büyük önem taşıyor. Kısa zaman önce çıkan başka bir blogda, örneğin çalışma yaşamına ilişkin olanlar gibi uluslararası istatistik standartlarının bunu gerçekleştirmedeki rolünü vurgulamıştık.

  3. Toplumsal cinsiyet verilerinde kritik açıkları gidermek için geleneksel olmayan toplumsal cinsiyet verileri kullanımını artırmak. Sosyal medya ve geleneksel medya faaliyetleri, internet kullanımı, mobil cihazların ürettiği konumsal veriler ve özel sektör, geleneksel veri kaynaklarından daha kısa sürede kritik içgörüler sağlayabilir. Bu türden veriler, işgücü bilgileri için temel veri kaynağı olarak iyi tasarlanmış hanehalkı anketlerinin yerini almasa da, bu türden geleneksel olmayan kaynakların kullanılması, küresel salgına ilişkin tahminlere bilgi sağlamada yararlı olabilir. ILO’nun COVID-19 Gözlem serisinin dayandığı bugünü tahmin modelleri, geleneksel ve geleneksel olmayan kaynakların başarıyla birlikte kullanılmasına iyi bir örnektir. Başlangıçta istatistiksel amaçlarla toplanmamış olan verilerin etik biçimde yönetişimi de kritik önem taşıyor.

  4. Karar süreçlerine bilgi sağlamak üzere COVID-19 ile ilişkili toplumsal cinsiyet verimlerini yaygın biçimde paylaşmak ve kullanmak. Küresel salgın politika önlemleri bugüne kadar büyük ölçüde toplumsal cinsiyet bilincini yansıtmamıştır. Örneğin, sosyal koruma ve işgücü piyasası önlemlerinin sadece yüzde 8’i ücretsiz bakımı doğrudan ele almaktadır. Politika önlemlerinin etkili olması için, verilerin neyi söylediğini, neyi işaret ettiğini yansıtmalıdır; öte yandan, politika tasarlama ve değerlendirmede mevcut verilere erişim sınırlamaları ve yetersiz kullanım, küresel anlamda ilerlemeyi engellemektedir.

  5. Toplumsal cinsiyete dayalı veri üreten koordineli veri altyapılarına yeterli kaynak ve destek sağlamak. Şu anda ve küresel salgın sonrasında veri altyapılarına büyük yatırımlar yapmak kritik önem taşıyor. Geçtiğimiz son yılda, aşırı yüklenmiş ve yetersiz finanse edilen veri sistemleri üzerinde ciddi bir zorlama oluştu. Küresel salgın öncesinde ülkelerin yalnız yüzde 13’ü, toplumsal cinsiyete dayalı verileri toplamak ve analiz etmek için bütçe ayırıyordu; öte yandan, hanehalkı anket sistemleri de genellikle yetersiz kaynağa sahiptir ve ülkelerin zorunlu veri toplama faaliyetine girişebilmesini ağır biçimde sınırlamaktadır. COVID-19’un ülke düzeyinde ekonomik etkiler, ulusal bütçeleri daha da eritecek, finansman ve veri açıklarını daha da kötüleştirecek gibi duruyor.

Bilgi notunu okuyun.

COVID-19 döneminde toplumsal cinsiyet önlemlerini ve verilerini güçlendirmek: Acil değişim ihtiyacı

ILO ve ortakları, toplumsal cinsiyet istatistiklerinin üretilmesi ve kullanılmasında güç birliği yaparak, COVID-19 küresel salgınında ortaya çıkan veya daha da kötüleşen açıklar ve alınan derslerden yararlanarak toplumsal cinsiyete dayalı verilerin iyileştirilmesi için eylem çağrısı yapıyor. Bu bilgi notu, çalışma yaşamını da içermek üzere toplumsal cinsiyete dayalı verilerin sürdürülebilir biçimde iyileştirilmesi için güçlü ve kararlı eylem gerektiren 5 temel alanı vurguluyor.
 





Yaşadığımız bugünler hem seçenek hem de fırsat sunuyor. Gözlerimiz kapalı uçmaya, politika önlemlerini boşlukta tasarlamaya devam edebiliriz. Ya da, karşı karşıya olduğumuz zorlukların gerçek bir resmini bize verecek verilerin toplanmasını önceliklendirmek ve finanse etmek suretiyle kendi kurtuluşumuza yatırım yapabiliriz. Sağlam ve ihtiyacı karşılayacak veri sisteminin -gerçek etki yaratacak akıllı, hedefli politikalar tasarlamamızı sağlayacak bir sistemin- temellerini atma fırsatımız var. ILO’da toplumsal cinsiyete ilişkin verilerin mevcudiyetini iyileştirmeyi uzun süredir destekliyoruz, ortaklarımızla birlikte bu yolda ilerlemeye devam edeceğiz.


Kieran Walsh

Kieran Walsh, ILO İstatistik Departmanı İşgücü Araştırması (İA) Metodoloji Ekibi’nde kıdemli istatistikçidir. En yeni standartlar ve uygulamaları kullanarak İA’yı yapmak isteyen ülkelere destek sağlıyor. İstatistiğin, iyi hedeflenmiş ve kanıt temelli tasarlanmış politikalar yoluyla sürdürülebilir kalkınmaya dönük başlangıç noktası olduğuna inanıyor.