ILO’dan COVID-19 Krizi Karşısında Ülkelerin Aldığı Sosyal Koruma Tedbirleri Raporu

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) raporuna göre ülkeler en çok sağlık ve işsizlik yardımları alanında tedbir açıkladı, tedbir kapsamları genişletiliyor. Tedbirler, sosyal korumanın tüm işlevlerini kapsıyor. Tedbir açıklayan ülke ve bölge sayısı Şubat ayında 3 iken Mart ayında 43’e yükseldi; sadece 16-22 Mart haftasında ise 34 ülke tarafından 63 önlem açıklandı.

Haberler | 09 Nisan 2020 Perşembe
Chassenet / BSIP via AFP
ANKARA – Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) COVID-19 krizinin yarattığı olağandışı koşullar karşısında ülkelerin attığı sosyal koruma adımlarını içeren bir rapor hazırladı.

Rapor, ülke ve bölgelerin COVID-19 krizinin muhtemel etkilerini azaltmayı amaçlayan sosyal koruma tedbirlerini izleyen Sosyal Koruma İzleme Sistemi’nin bulgularından oluşuyor. Rapor, yeni bilgi ve veriler ışığında güncelleniyor.

Rapora göre 1 Şubat- 22 Mart 2020 tarihleri arasında 46 ülke ve bölge COVID-19 krizi bağlamında sosyal güvenlik alanında 97 tedbir açıkladı. Dünyadaki 214 ülke ve bölge arasında toplam tedbir açıklama oranı %21,5 düzeyinde gerçekleşti. Pandeminin ilk baş gösterdiği Asya ve Pasifik bölgesinde 13 ülke (bölgedeki ülkelerin %28,9’u) bir dizi önlem açıklarken onları sırasıyla Avrupa ve Orta Asya’da 11 ülke (%36,2), Kuzey ve Güney Amerika kıtalarında 11 ülke (%24,4) ve Arap ülkelerinde 1 ülke (%8,3) izledi. Pandeminin çıkış ülkesi Çin, ilk sosyal koruma önlemleri paketini 12 Şubat’ta açıkladı.

Şubat ayında yalnız 3 ülke tedbir açıklarken sadece 16-22 Mart haftasında 34 ülke tarafından 63 önlem açıklandı

Tedbir açıklayan ülke ve bölge sayısı Şubat ayında 3 iken Mart ayında 43’e yükseldi; sadece 16-22 Mart haftasında ise 34 ülke tarafından 63 önlem açıklandı.

COVID-19 krizi bağlamında açıklanan tedbirler, sosyal korumanın tüm işlevlerini kapsıyor

COVID-19 krizi bağlamında açıklanan tedbirler, sosyal korumanın tüm işlevlerini kapsıyor. Bu dönemdeki tedbirlerin yaklaşık beşte biri (%18,9) sağlık alanında alınırken bunu %17.9 ile işsizlik yardımları takip ediyor. Düşük gelirli ailelere nakit transferleri (%17,9) geniş ölçüde uygulanırken bunu emekli maaşlarında düzenlemeler (%8,4), hastalık izni veya yardımları (%6,3), aile yardımları (%6,3), işgücü piyasası önlemleri (%5,3), barınma sübvansiyonları (%4,2), gıda ödeneği (%2,1) ve çocuklu ailelere yardım (%2,1) takip ediyor.

Tedbirlerin çoğu ilave ödenek sağlamak ya da mevcut programların yapısını değiştirmek suretiyle sosyal harcama veya sosyal program düzenlemeleri (toplamın %57,9’u) getiriyor. Diğer önlemler ise, yeni program veya yardımların getirilmesi (%22,1), yönetimde iyileştirme (%10,5), sübvansiyonların getirilmesi (%7,4) veya vergi reformları (%2,1) yapılmasını içeriyor.

Şekil 1: Açıklanan tedbirlerin türe göre yüzdeleri

Tedbirlerin yarıdan fazlası, mevcut sosyal koruma programlarında yardım düzeylerini artırmayı, kapsamı genişletmeyi veya hak kazanma kriterlerini esnetmeyi hedefliyor

Toplamda, kabul edilen tedbirlerin yarıdan fazlası mevcut sosyal koruma programlarında yardım düzeylerini artırmayı (%23,2), kapsamı genişletmeyi (%22,1) veya hak kazanma kriterlerini esnetmeyi (%5,3) hedefliyor. Diğer önlemler ise yardımlara erişimi kolaylaştırma (%11,6) ve hizmetleri iyileştirmeyi (%3,2) içeriyor. Öte yandan yeni, geçici veya bir defalık programlar da getirilebiliyor (%8,4).

Önlemlerin yaklaşık beşte biri, işverenler veya sigortalılar tarafından ödenecek sosyal güvenlik katkılarını erteleme, azaltma veya kaldırma (%7,4), yardımları sübvanse etme (%4,2) veya sosyal katkıları sübvanse etme (%3,2) ile kredi ve bütçe tahsisatlarını artırma (%2,1) yoluyla ekonomik yükü hafifletmeyi amaçlıyor.

Şekil 2: Önde gelen 10 sosyal koruma tedbiri

Rapor aynı zamanda, farklı ülke uygulamalarını içeren raporların da bir listesini sunuyor.

Sosyal Koruma Nedir?

Sosyal politikanın amaçlarından birisi olan sosyal koruma insan hakları belgelerinde çeşitli biçimlerde yer verilen bir sosyal haktır. Sosyal koruma, sosyal risklerin yoksulluğa neden olmamasını ve gelir eksikliği karşısında insan onuruna uygun bir yaşam için olmazsa olmaz olan hizmetlere erişimi güvence altına alır. Temel risk ve gereksinimlerden kaynaklanan düşük yaşam standartlarına ya da yaşam standartlarının gerilemesine karşı koruma sağlamak için toplumun kamusal ve toplu önlemler aracılığıyla bireylere ve ailelerine sağladığı yardımlardır.

2012 yılında toplanan 101. Uluslararası Çalışma Konferansı’nda var olan sözleşme ve tavsiye kararlarını tamamlayan yeni bir çalışma standardı –202 No’lu Sosyal Koruma Tabanları Tavsiye Kararı- kabul edilmiştir. Sosyal koruma tabanları, ulusal düzeyde tanımlanmış (i) analık da dahil olmak üzere temel sağlık bakımına erişim, (ii) çocuklara, (iii) aktif yaş çağında olanlara ve (iv) yaşlılara temel gelir güvencesi sunan dört sosyal güvenlik garantisini içermelidir. Tavsiye Kararı, devletlere, öncelikle sosyal koruma tabanları oluşturulması yoluyla kapsamlı bir sosyal güvenlik sisteminin kurulmasında ve sosyal güvenliğin yaygınlaştırılmasında yol göstericilik yapar.

1992 yılında Avrupa Topluluğu Konseyi tarafından “sosyal koruma politikalarının ve konularının yakınlaştırılması” amacını taşıyan bir tavsiye kararı alınmıştır. Tavsiye kararında geleneksel sosyal güvenlik anlatımı terk edilmiş ve sosyal güvenlik kavramı yerine “sosyal koruma” kavramı kullanılmıştır.

Türkiye, sosyal güvenlik alanında ILO tarafından kabul edilmiş iki temel sözleşmeyi de (102 No’lu Sosyal Güvenlik (Asgair Standartlar) Sözleşmesi ve 118 No’lu Muamele Eşitliği (Sosyal Güvenlik) Sözleşmesi) onaylayan ülkeler arasında yer almaktadır.