ILO’nun Türkiye’de Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Programı (2021-2025)

Çocuk işçiliği; çocukları çocukluklarını yaşamaktan alıkoyan, potansiyellerini ve saygınlıklarını eksilten, fiziksel ve zihinsel gelişimlerine zarar veren işlerde çalıştırılmaları olarak tanımlanabilir. Daha geniş bir ifade ile çocuklar için zihinsel, fiziksel, toplumsal ya da ahlaki açılardan tehlikeli ve zararlı işler, okula düzenli devam etmelerini engelleyerek eğitimlerini aksatmalarına veya okullarından erken ayrılmalarına yol açacak işler ve çocukların okula devam ederken uzun süren ve ağır işlerde çalıştırılmaları “çocuk işçiliği” kavramı altında değerlendirilir.

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi (BMÇHS) uyarınca çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç, 18 yaşına kadar her insan çocuk sayılır. Temel ILO sözleşmelerinden 182 Sayılı En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Eylem Sözleşmesi ve 138 Sayılı İstihdama Kabulde Asgari Yaş Sözleşmesi de BMÇHS ile uyumlu olarak çalışma yaşına ilişkin standartları ayrıntılı olarak belirlemiştir. “Asgari Yaş Sözleşmesi”, asgari istihdam veya çalışma yaşı ile zorunlu eğitimi tamamlama yaşı arasında açık bir bağlantı kurmakta; ayrıca tehlikeli işler için de 18 yaşı asgari yaş olarak tanımlamaktadır.

Çocuk işçiliğinin temel sebepleri yoksulluk, ücretsiz ve kaliteli eğitime erişememe, göç, yetişkin aile bireylerinin işsizliği, geleneksel bakış açısı ve sosyal dışlanma, denetim eksikliği, kayıt dışılık ve ucuz iş gücü talebi olarak sıralanabilir.